Miras Bırakanın Mal Varlığını Satması, Satın Alanın Ekonomik Gücünün Bulunmaması, Muvazaalı İşlem- Yargıtay Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2021/947, K. 2023/615, T. 14.6.2023 sayılı ilamında miras bırakanın ekonomik durumunun iyi olması, mevcut mal varlığını satmasını gerektirecek bir ihtiyacının olmaması ve satın alan kişinin de ekonomik gücünün bulunmaması gibi hususların, mal kaçırma kastı ile muvazaalı işlem yapıldığını gösterir nitelikte olduğunu belirtmiştir.  Ayrıca tapudaki satış bedellerinin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olması da işlemin muvazaalı olduğu yönündeki olguyu güçlendirir niteliktedir.  Dolayısıyla yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabulü ile davalıya devredilen hisselerin tapuda iptali ile davacıların payları oranında tapuda tesciline karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Söz konusu Yargıtay kararı aşağıdaki gibidir;

“Mevcut deliller tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; miras bırakanın tüm malvarlığı olan dava konusu taşınmazlardaki hissesini satmasını gerektirecek bir ihtiyacının bulunmadığı, davalının da satın alabilecek ekonomik gücünün bulunmadığı, dava konusu hisselerin tapudaki satış bedellerinin gerçek değerlerinin çok çok altında olduğu, davalı ev karşılığı devir savunmasında bulunmuş ise de payların sadece küçük bölümü ile dahi söz konusu evin yapılabileceği, alınan bilirkişi raporuna göre evin 1994 yılında yapıldığı göz önüne alındığında bu yöndeki savunmaya ve davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceği, yine satış bedeli olarak verildiği iddia edilen bononun alacaklısının … olduğu, miras bırakanın söz konusu evi hiç kullanmadığı, ölmeden önce davalının değil oğlu …’ın yanında kaldığı ihtiyaçları ile de oğlu …’ın ilgilendiği, dolayısıyla murisin paylarını davalıya bedelsiz devretmesini gerektirir bir minnet borcunun da bulunduğundan da söz edilemeyeceği, öte yandan davalı tarafça yapılan savunmada bakım ve minnet duygusuna dayalı olarak yapılan bir temlik olgusuna dayanılmadığı, murisin tüm malvarlığını teşkil eden dava konusu taşınmazlarını bedelsiz olarak davalıya temlik ettiği, muvazaalı yapılan bu temlikte miras bırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırma kastının bulunduğu, hile hukuksal nedenine dayalı olarak dava açılıp bu davadan feragat etmesinin murisin başlangıçtaki mal kaçırma kastı ile muvazaalı işlem yapma olgusunu ve iradesini ortadan kaldırmayacağı sonucuna varıldığından, davacılardan … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar açısından ise davanın kabulüne karar verilmelidir.

Yukarıda yer alan Yargıtay Kararı’na ilişkin Yapay Zeka tarafından açıklanmış halini aşağıda bulabilirsiniz.

Bu Yargıtay kararı, miras bırakanın malvarlığındaki taşınmazların davalıya muvazaalı bir işlemle devredilmesi durumunu değerlendirmektedir. İşte bu kararın ana noktaları ve yorumları:

Muvazaalı işlem kavramı: Karar, muvazaalı işlem kavramını ele almaktadır. Muvazaalı işlem, gerçekteki amaç ve niyeti gizlemek veya kamuoyunu yanıltmak için sahte veya yanıltıcı bir işlem yapılması anlamına gelir. Bu tür işlemler yasalara aykırıdır ve genellikle malvarlığının saklanması veya miras paylarının paylaşımından kaçınma amacını taşırlar.

Muvazaalı işlemin göstergeleri: Karar, muvazaalı işlemin varlığını gösteren bazı göstergelere dikkat çekmektedir. Bu göstergeler arasında miras bırakanın ekonomik durumunun iyi olması, satmaya ihtiyacı olmaması ve satın alan kişinin ekonomik gücünün bulunmaması gibi faktörler bulunmaktadır. Ayrıca, tapudaki satış bedellerinin taşınmazın gerçek değerinden çok daha düşük olması da muvazaalı işlem iddiasını güçlendiren bir faktördür.

Hile ve irade: Karar, mirasçıların davalıya karşı hile ve irade hukuksal nedenine dayalı olarak dava açtığını belirtmektedir. Hile, bir tarafın diğerini yanıltmak amacıyla sahte beyanlar veya işlemler kullanması anlamına gelir. İrade hukuksal nedeni, bir tarafın zorlama, hile veya tehdit altında iradesini kullanmak zorunda kaldığı bir durumu ifade eder.

Feragat etme etkisi: Karar, mirasçılardan birinin davanın feragat etmesi durumunu da ele almaktadır. Feragat, bir kişinin belirli bir haktan vazgeçme eylemini ifade eder. Ancak karar, davanın feragat edilmesinin muvazaalı işlem olgusunu ve iradesini ortadan kaldırmayacağını vurgulamaktadır.

Sonuç olarak, bu karar, muvazaalı işlemlerin tespiti ve miras bırakanın niyetinin değerlendirilmesi konularında önemli bir hukuki yönlendirme sunmaktadır. Miras bırakanın ekonomik durumu, satış bedelleri ile gerçek değer arasındaki farklar ve mirasçıların hile veya irade hukuksal nedenlerine dayalı açtığı dava gibi faktörler, muvazaalı işlem iddiasının değerlendirilmesinde belirleyici olabilmektedir.

Benzer Yazılar

Bir yorum yaz ya da soru sor