Konya Mal Paylaşımı Avukatı

MAL REJİMİ TASFİYESİ (MAL PAYLAŞIMI) NEDİR? 

Mal rejiminin tasfiyesi halk arasında bilinen adıyla Mal Paylaşımı davası, mal rejiminin sona ermesi ile gündeme gelen Konya Mal Paylaşımı Avukatı olarak uzman olduğumuz bir dava türüdür. Mahkeme tarafından evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona ermesine ya da mal ayrılığı rejimine geçirilmesine karar verilmesi durumunda mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ermektedir. Mal rejimi ölüm ile birlikte de sona ermektedir.

BOŞANMA SONRASI MAL PAYLAŞIMI DAVASI / KONYA MAL PAYLAŞIMI AVUKATI

Herhangi bir sözleşme yapmaksızın evlenme ile birlikte eşlerin katıldığı rejim edinilmiş mallara katılma rejimi olmaktadır. Bu rejim sonlandığında rejimin tasfiye işlemi başlamaktadır. Tasfiye işlemi sonucunda eşlerin katılma alacağı ile değer artış pay alacağı tespit edilmektedir. Sonrasında taraflara mallar paylaştırılmaktadır.

Mal rejiminden kaynaklanan uyuşmazlıklar boşanma davasının ferilerinden değildir. Boşanma davasından ayrı açılan bir davaya konu olabilmektedir. Konya Mal Paylaşımı Avukatı olarak sizlere bu konuda hukuki destek vermekle hak kaybına uğramanızı önlüyoruz.

Konya Mal Paylaşımı Avukatı
Konya Mal Paylaşımı Avukatı

MAL PAYLAŞIMI NASIL YAPILMAKTADIR?

Geçerli olan mal rejimi sona erince edinilen mallar tasfiye edilmelidir. Mal varlıkları tasfiye anındaki rayiç değerleri  ile hesaplanır. Yargıtay’ın kararlarına göre tasfiye tarihi karar tarihi olmalıdır. Mahkemece, tasfiye konusu malın karar tarihindeki değeri belirlenmelidir.

Mevcut Medeni Kanunumuz 01.01.2002 yürürlük tarihli olup mal paylaşımı konusunda 01.01.2002 tarihinden önceki dönemin tabi olduğu hukuki kurallar ile bu tarihten sonraki dönemin tabi olduğu hukuki kurallar farklıdır. Zira o tarihten önceki yasal mal rejimi ile o tarihten sonraki yasal mal rejimi farklıdır.

  • 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde eşlerden biri tarafından satın alınan mal üzerinde diğer eşin hakkı bulunmamaktaydı. Bu tarihten önce yürürlükte olan Medeni Kanuna göre yasal olarak Mal Ayrılığı Rejimi geçerliydi.
  • 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde yürürlüğe giren mevcut Medeni Kanunumuz ise Edinilmiş Mallara Katılma Rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir. Bu rejime göre eşlerin evlilik içerisinde elde ettikleri mal varlıkları yarı yarıya paylaşılmaktadır.

Her iki dönemde de geçerli olan bir husus bulunmaktadır. Evlenme tarihinden önce satın alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı olarak kabul edilmektedir. Mal paylaşımı hesaplamasına bu mallar hesaplamaya dahil edilmemektedir.

YASAL MAL REJİMİ OLAN EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ NEDİR?

01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile eşler arasında aksine sözleşme yapılmadığı sürece edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı kabul edilmiştir.

Bu rejim eşlerin evlilik birliği içerisinde edindikleri mallara diğer eşin malın değerinin yarı oranında ortak olması esasına dayanır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.

YASAL REJİME TABİ OLAN EDİNİLMİŞ MALLAR NEDİR?

Her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değeridir. Bu tür malların neler olduğu Türk Medeni Kanununda sayılmıştır;

  • Çalışmanın karşılığı olan gelirler. Evlilik birliği içerisinde eşlerin bedensel ve zihinsel çalışmalarının karşılığı olarak elde ettikleri gelirlerdir. Örneğin; maaş, aylık ücret gibi gelirler
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşların veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler: Evlilik birliği içerisinde eşlerin aldıkları emekli maaşı, işsizlik maaşı, kısa çalışma ödeneği, emekli ikramiyesi, yaşlılık maaşı, kıdem ve ihbar tazminatı gibi ödemeler
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar: Trafik ve iş kazaları nedeniyle ödenen tazminat
  • Kişisel malların gelirleri: Kişisel mallar tasfiyeye konu olmasa da kişisel malların gelirleri tasfiyeye konu olmaktadır. Zira bu mallar edinilen mal olarak sayılmaktadır. Örneğin miras yoluyla elde edilen taşınmazın kiralanması sonucu elde edilen kira geliri. Bu şekilde elde edilen kazanç tasfiyeye konu olmaktadır.
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler: Evlilik birliğinin devamı süresince edinilmiş malların yerine geçen değerler, edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir.

Hâkim malların tasfiyesi sırasında malların hangi kategoriye girdiğini belirler. Diğer eş artık değer hesaplaması yapıldıktan sonra bu malların yarısı üzerinde hak sahibi olur.

KİŞİSEL MALLAR NEDİR?

Kişisel mallar, mal tasfiyesi sırasında paylaştırılmamaktadır. Bu tür mallar eşlerin kişisel malı niteliğindedir. Diğer eşin bu mallar üzerinde herhangi bir alacak hakkı bulunmamaktadır. Mal tasfiyesi ile beraber her eş diğer eşte bulunan kişisel mallarını geri alır. Türk Medeni Kanununda kişisel malların hangi mallar olduğu sayılmıştır.

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya: Eşlerden birinin şahsi kullanımına özgülenen mallardır. Mücevherler, kıyafetler, günlük kullanılan araçlar, bilgisayar, gözlük, telefon, tıraş makinesi vs.
  • Mal rejimi başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri: Eşlerden birinin 01.01.2002 tarihinden önceki malları ile evlilik tarihinden önceki malları o kişinin kişisel malıdır. Aynı şekilde eşlerden birisine miras olarak kalan mallar o kişinin kişisel malı olarak sayılmaktadır. Ayrıca eşlerden birinin şans oyunlarından veya şansa dayalı yarışmalardan elde ettiği gelirler. Bu tür gelirler karşılıksız kazanma olmasından dolayı o kişinin kişisel malı olarak kabul edilmektedir.
  • Manevi tazminat alacakları: Eşlerin evlilik birliği süresince elde ettikleri manevi tazminatlar kişisel mal sayılmaktadır.
  • Kişisel mallar yerine geçen değerler: Evlilik birliğinin devamı süresince eşlerden birinin kişisel malı yerine geçen mallar yine o kişinin kişisel malı olarak kabul edilmektedir. Örnek olarak evlilik birliği içerisinde kendisine miras kalan eş, kalan miras malı ile bir ev satın alırsa satın alınan bu ev, evlilik birliği içerisinde alınmış olmasına rağmen kişisel mal sayılmaktadır. Yine bu ev satılarak yerine bir araba alınması durumunda alınan araba kişisel maldır.

Kanunda bu şekilde sayılan kişisel mallar dışında eşler, mal rejimi sözleşmesi yaparak bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan ve edinilmiş mallara dâhil edilmesi gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını veya kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağı hususunda anlaşabilirler.

EŞİN RIZASI OLMAKSIZIN EVLİLİK İÇERİSİNDE SATIN ALINAN MALIN TASARRUFU MÜMKÜN MÜ?

Her eş, yasal sınırlar içerisinde mallarını yönetme hakkına sahiptir. Bu mallardan yararlanma ve bu mallar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi bulunmaktadır. Eşlerden biri diğerinin rızası olmaksızın paylı mülkiyet konusu mal üzerindeki payında tasarrufta bulunamaz. Örneğin, evlilik birliği içerisinde edinilen malların gelirleri ile satın alınacak olan arabayı düşünelim. Bu arabaya yönelik diğer eşin rızası var ise satın alan eş tasarrufta bulunma hakkine sahiptir.

EŞİMİN BORCUNDAN DOLAYI BANA YÖNELİK HACİZ İŞLEMİ YAPABİLİRLER Mİ?

Türk Medeni Kanununa göre eşlerden her biri kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur. Dolayısıyla evlilik birliği süresince eşlerden birinin borcu nedeniyle diğer eşin mallarının haczedilmesi mümkün değildir.

MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINI KİMLER AÇAR?

Tasfiye davasını davacı olarak, ölüm halinde sağ kalan eş veya mirasçıları; boşanma veya evlenmenin iptali halinde eşler veya ölmeleri halinde mirasçıları; diğer eşe veya mirasçılarına karşı açar. Dolayısıyla mal rejimi tasfiyesi davalarında, davanın tarafları; eşler, eşlerden biri veya her ikisi ölmüş ise mirasçıları, duruma göre borçlu eşin alacaklısı ya da alacaklıları da olmaktadır.

MAL PAYLAŞIMINA İLİŞKİN DAVA AÇMANIN ŞARTI NEDİR?

Mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir davanın açılabilmesi için, mevcut mal rejiminin sona ermesi gerekir. Yukarıda açıkladığımız nedenlerden birinin varlığı halinde mal rejiminin tasfiyesi mümkündür. Bu tür davaların alanında uzman Mal Rejiminin Tasfiyesi Avukatı veya Konya Mal Paylaşımı Avukatı (Alanında uzman bir Konya boşanma avukatı) sürecin yürütülmesi hak kaybına uğramamak adına önemli bir husustur.

MAL PAYLAŞIMI DAVASI, BOŞANMA DAVASI KESİNLEŞMEDEN AÇILIRSA NE OLUR? BEKLETİCİ MESELE NEDİR?

Boşanma, evlenmenin iptali veya mal rejiminin değişikliği gibi davalardan birinin açılmış olması halinde bu davalarda yargılama süreci devam etmekte ise; açılmış bulunan mal rejiminin tasfiyesine yönelik dava, devam eden davaların sonucunu beklemelidir. Örneğin açılan bir boşanma davasını düşünecek olursak mal rejiminin sona ermesi boşanma kararının kesinleşmesine bağlıdır. Dolayısıyla boşanma davası devam ederken açılan mal rejiminin tasfiyesi davası (mal paylaşımı davası) boşanma davasının sonucunu ve kararın kesinleşmesini beklemek zorundadır.

Mal rejiminin tasfiyesi davası (Mal paylaşımı davası) boşanma davası ile birlikte tek davada açılamaz. Hak kaybına uğramamak adına ayrı bir dava olarak ivedilikle açılması kişilerin çıkarlarını koruması açısından uygundur. Öyle ki eşlerden birinin evlilik birliği içerisinde edinilen malları satmak suretiyle kaçırma ihtimali söz konusudur. Buna benzer bir işlemin yapılmasını önlemek adına mal rejiminin tasfiyesi davası açılmalıdır. Bu davayla evlilik birliği içerisinde edinilen mallara ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini sağlamak gerekir. Eşlerden birinin boşanma davası öncesi veya dava sürecinde mal kaçırma ihtimali bulunmaktadır. Diğer eşin kaçırılan mal üzerindeki hakkını kaybettiği anlamına gelmemektedir. Sadece mevcut olan hakka ulaşım açısından daha uzun bir sürece neden olur.

Mal rejimi tasfiyesi davasında, boşanma davası kesinleşmediğinde esasa yönelik inceleme yapılamamaktadır. Öyle ki boşanma davasındaki kararın kesinleşmesi beklenmektedir. Kişisel malların aynen iadesi veya malların bedellerinin tahsiline yönelik davalarda bu kural bulunmamaktadır. Yani mal rejiminin sona ermesine ilişkin kararın kesinleşmesini beklemek gerekmez.

MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINDA ZAMANAŞIMI VAR MI?

Mal rejiminin tasfiyesi yani mal paylaşımı davasında zamanaşımına yönelik kanuni bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay tarafından benimsenen ve uygulamada geçerli olan görüşe göre alacaklara ilişkin 10 yıllık zamanaşımı süresinin tasfiye davalarında da uygulanması gerektiğine yöneliktir. Zamanaşımın süresi, tasfiye ölüm nedeniyle gerçekleşmişse ölümle birlikte başlamaktadır. Boşanma veya evliliğin iptali nedeniyle gerçekleşmişse bu davaların kesinleşme tarihinden itibaren başlar.

MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Yasal mal rejimi olan Mal rejiminin tasfiyesi davasında Aile Mahkemeleri görevlidir. Aile Mahkemesi tarafından Mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili bir talebin incelenebilmesi için; mutlaka kanunda belirtilen harç miktarlarının yatırılarak açılmış bir davanın veya karşı davanın bulunması şarttır.

MAL REJİMİ TASFİYESİ DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

  1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
  2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya mahkeme kararı ile mal ayrılığına karar verilmesi nedeniyle mal rejimi sona eriyor ise bu davalarda eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri beraber oturdukları yer mahkemesi yetkilidir.
  3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

AVUKAT MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVASINDA GEREKLİ MİDİR?

Mal paylaşımı davası diğer ismiyle mal rejiminin tasfiyesi davası özel bir alandır. Birçok detay titizlikle değerlendirilmelidir. Hak kaybına uğramamak adına bütün hususlar somut deliller ile desteklenmelidir. Bu nedenle mal rejimi tasfiye davasında hukuki süreç mutlaka alanında uzman bir Konya Mal Paylaşımı Avukatı veya Boşanma Avukatı ile yürütülmelidir. Aksi takdirde aleyhinize sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Konya Boşanma Avukatı (Mal Rejimi Avukatı) olarak sizlere hukuki destek sağlayarak süreci hak kaybına uğramadan sonlandırmanız için süreci yürütmekteyiz.

Melisa Doğan
Melisa Doğan
02/02/2024
Süreç boyunca sürekli ulaşabildim, boşanma avukatı olarak hukuki destekleriniz için teşekkürler.
neslihan yüksel
neslihan yüksel
01/02/2024
Çok memnun kaldım her konuda çok yardımcı oldukları için çok teşekkür ediyorum
Muhammed Aydin
Muhammed Aydin
08/01/2024
Tapu iptali davası için başvurduk . Akın bey çok ilgili ve bilgili . Bütün süreçte bizleri bilgilendirdi .
Hasan Hüseyin Ayan
Hasan Hüseyin Ayan
01/01/2024
Kira davasi icin ciktigimiz bu yolda gayet ilgili.titiz.samimi ve guvenilir.. Insallah beraber guzel sonuc alacagiz
Ayhan Patınlı
Ayhan Patınlı
01/01/2024
Akın bey gerçekten çok güzel bir avukat kira davası konusuna bakıyor
Ayşe Erdoğan
Ayşe Erdoğan
13/11/2023
İdari bir sorunumla alakalı olarak Akın Bey'e başvurmuştum.Öncelikle neler yapabileceğimizi,sürecin nasıl işleyeceğini detaylı bir şekilde anlattı.İdare Mahkemesine davamızı açtık.Tüm süreç boyunca her konuda bilgilendirildim,dosyam çok iyi takip edildi.Gönül rahatlığıyla idare davalarınızı emanet edebilirsiniz.Avukat Bey'e ilgi ve alakalarından dolayı çok teşekkür ederim.
Kezban Akkaş
Kezban Akkaş
13/10/2023
Akın Bey gerçekten çok iyi ve ilgili bir avukat. Sizin sorununuzu sabırla dinleyerek çözüm yollarını arayan, beyefendi, ses tonuyla bile size güven veren, anlayışlı, işinin ehli biri. Ona çok ama çok teşekkür ederim. Eğer iyi bir avukat arıyorsanız muhakkkak onunla iletişime geçin. Ayrıca böyle iyi, müvekkiline her konuda destek veren ve adaletli bir insan olması ise gerçekten takdire şayan. Yolu daima açık olsun...
Abdullah Tokmak
Abdullah Tokmak
11/10/2023
Tapu iptali davamda bana bir avukattan daha fazlasini yapan gerek ilgisi ve herşeye hoşgörüsüyle yaklaşan sayılı kalmış avukatlardan birisiniz teşekkür ederim herşey için
Yusuf Yiğin
Yusuf Yiğin
20/09/2023
Ceza davaları konusunda derin bilgilere sahip çok kaliteli bir avukat. Kendisine teşekkür ederiz