Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası Nedir?

Eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken üçüncü bir kişiyle cinsel birlikteliğe girmesi sebebiyle Türk Medeni Kanunu gereği aile mahkemesinde, özel yargılama usullerine tabi olarak görülen bir dava türüdür. Zina nedeniyle boşanma davası, özel boşanma sebeplerinden birisidir. Zinanın varlığı ve mahkemede ispatlanması ile başkaca sebeplere bakılmaksızın boşanmaya karar verilir.

Zina, evli birinin eşi dışında başka bir kimseyle cinsel birlikteliğe girmesi olarak tanımlanabilir. Eşlerden birinin bir başkasıyla öpüşmesi, bir başkasına sarılması veya dokunması Medeni Kanunumuza göre zina olarak kabul edilmemektedir. Bu hususlar haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle boşanma davasının konusunu oluşturmaktadır. Zina nedeniyle boşanma davası açabilmek ve zinadan bahsedebilmek için bir başkasıyla cinsel ilişkiye girilmesinin varlığı şarttır. Fakat cinsel ilişkinin ispatı konusunda bazı karinelerden de yararlanılarak cinsel ilişkiye girildiği yönünde sonuç çıkartılabilir. Örneğin, eşi dışında bir başkasıyla aynı otel odasında kalma, bir konutta karşı cinsle birlikte sabahlama…

Zina Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?

Aldatma, bir diğer adıyla zina nedeniyle boşanma davasında boşanmaya karar verilebilmesi için dört şartın bir arada gerçekleşmesi ve mahkemede ispatlanması gerekmektedir.

  • Zina eyleminin evlilik birliği sürerken meydana gelmesi gerekir
  • Eşlerden birinin, üçüncü bir kişiyle cinsel ilişki yaşaması gerekir
  • Aldatılan eşin, eşini affetmemiş olması bir diğer ifadeyle göz yummamış, kabullenmemiş olması gerekir
  • Zina eyleminin gerçekleştiği tarihten veyahut öğrenilmesinden itibaren 6 aylık süre içerisinde zina nedenine dayalı olarak boşanma davasının açılmış olması gerekir

Bu dört şarttan en önemli olanı boşanma davasının 6 aylık süre içerisinde açılmasıdır. Bu sebeple bu şartı özel olarak detaylandıracağız.

Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Zamanaşımı Var Mıdır?

Aldatmaya dayalı olarak zina nedeniyle boşanma davası açmak için aldatan eşin zina eylemini gerçekleştirdiğinin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde dava açılmalıdır. Yani aldatılan eş, durumu öğrendikten sonra 6 aylık süre içerisinde davayı açarak, zinanın varlığını ispatlamalıdır. (MK 161/2)

Zinanın varlığı daha geç öğrenilse bile zina fiilinin üzerinden 5 yıl geçmekle de zina nedeniyle boşanma davası zamanaşımına uğrar. Bir diğer deyişle zina fiiline dayalı olarak boşanma davasını açabilmek için eylemden itibaren 5 yıl içerisinde dava açılmalıdır. Aldatılan eş, bu süreç sonunda öğrense dahi 5 yıllık zamanaşımı gerçekleştiğinden zina nedenine dayalı olarak boşanma davası açamaz. Kısaca özetleyecek olursak 5 yıllık zamanaşımı genel olup davanın en geç 5 yıl içerisinde açılmış olması, 5 yıllık süreç dolmadan önce öğrenilmesi durumunda da öğrenmeden itibaren 6 aylık süreç içerisinde dava açılmalıdır.

Örnek verecek olursak aldatma fiili yani zina 01/01/2015 tarihinde gerçekleşmiş olsun. Zina nedenine dayalı olarak boşanma davası açabilmek için son gün 31/12/2020 tarihidir. Aldatılan eş, zinanın varlığını 01/04/2017 tarihinde öğrendiyse 01/10/2017 tarihine kadar davayı açmalıdır. Genel süre olan 5 yıl, kişinin öğrenmemesi durumunda var olup kişi öğrendikten sonra 6 aylık süre vardır. Bir başka örnek verecek olursak kişi 01/10/2020 tarihinde öğrendiyse bu durumda 6 ay eklersek 01/04/2021 tarihi olacaktır. Bu tarih 5 yıllık süreyi aştığı için kişinin davayı genel süre olan 5 yıla uygun olarak 31/12/2020 tarihinde açmalıdır. Yani ilk öğrenme tarihinde 6 aylık süre 5 yıl içerisinde olduğundan 6 ayın tamamı üzerinden son tarih hesaplanabiliyorken ikinci öğrenme tarihinde 5 yıllık sürenin sonuna geldiğinden 5 yıllık süre sonuna kadar davayı açabilmektedir.

Ayrıca burada bir hususu daha belirtmek de fayda var. Kişi, 5 yıllık sürenin sona ermesinden sonra zina nedenine dayalı olarak boşanma davası açamıyor olsa da özel sebep ile boşanma davası açmak yerine genel boşanma sebepleri ile açacağı davada gerekçe olarak bu zina eylemini gösterebilir. Yani zina nedeniyle boşanma davası açmak yerine, genel sebeplerle boşanma davası açılarak, zina eylemi karşı tarafa kusur olarak yükletilir.

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Gizli Bir Şekilde Yürütülebilir Mi?

Hukuk sistemimiz duruşmaları açık bir şekilde yapmak üzerine kurulmuşsa da bazı durumlarda duruşmalar gizli olarak yapılabilmektedir. Zina nedenine dayalı olarak boşanma davasında da tarafların talebi veya hakimin re’sen (kendiliğinden) uygun bulması ile duruşmalar gizli olarak yapılabilmektedir. Duruşmaların gizli yapılabilmesinin gerekçesi aile kurumunun önemi ile kişilik haklarının korunmasıdır. Gizlilik olgusu sadece duruşmaları kapsamakta olup tarafların dosyayı incelemesi veya suret almasını kapsamamaktadır. Yani soruşturma evresinde savcılık tarafından verilen gizlilik kararı gibi olmayıp sadece duruşmaların gizli olarak yürütülmesidir.

Boşanma Davası İle Zinanın Varlığı Nasıl İspatlanabilir?

Aldatılan eş, zinanın varlığını her türlü delil ile ispatlayabilir. İspat aracı, somut olaylara göre değişkenlik göstermekle genel ispat araçları aşağıda örnek olarak sayılmıştır.

  • Tanık beyanları (tanık beyanları boşanma davasının en önemli delili olup boşanma davalarında ispat yükü genellikle tanık beyanları ile sağlanmaktadır.)
  • Yazılı mesaj kayıtları (whatsapp, sms, instagram, facebook vs.)
  • Telefon görüşmesine ilişkin kayıtlar,
  • Zinanın varlığını ispatlayacak ses kaydı
  • Konaklama kayıtları, konutta birlikte vakit geçirdiklerine ilişkin fotoğraflar vs.
  • Eşi dışında bir başkasından çocuk sahibi olunması

Aile mahkemeleri kesin delillerle bağlı olmayıp boşanma davasında her türlü delili serbestçe takdir edebilmektedir. Delillerin toplanması ile zina fiilinin ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi sonucunda ispatlanmış olması kaydıyla boşanmaya karar verilmektedir. Zinanın varlığının ispatlanması, bu hususların mahkemeye doğru delillerle, doğru bir anlatımla sunulmasına bağlıdır. Bu noktada, zina nedeniyle boşanma davası sürecinin bir Boşanma Avukatı yardımıyla yürütülmesi önem arz etmektedir.

Zina Eylemi Sonrasında Af Hususu Nedir? Hangi Hususlar Af Sayılmaktadır?

Zina nedeniyle boşanma davası açabilmek için zina fiilinin öğrenilmesi sonrası karşı tarafı affetme olmamalıdır. Affeden eşin bu sebebe dayanarak boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu kapsamda af iradesi için kanunda somut bir şekil şartı bulunmamaktadır. Af, yazılı veya sözlü olabileceği gibi açık veya örtülü bir şekilde de olabilir. Örtülü aftan söz edebilmek için de eşin davranışları herhangi bir şüphe barındırmaksızın af niteliğinde olmalıdır.

Örneğin zina eylemi sonrasında eşlerin birlikte eğlenmeye gitmesi, tatile gitmesi, samimi pozlar paylaşması, bir arada etkinlikler yapması örtülü af olarak nitelendirilir. Tarafların ortak konutta birlikte yaşaması tek başına affın varlığına delil olmasa da ortak konutu birlikte kullanmanın süresine göre örtülü af olarak değerlendirilebilir. Örneğin, fiilin öğrenilmesinden sonra tarafların iki hafta aynı konutta yaşaması başkaca hiçbir somut delil bulunmadığında örtülü af olarak kabul edilemeyecektir fakat 7-8 ay birlikte yaşamak örtülü af olarak değerlendirilebilir.

Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanılması Durumunda Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Mal rejimin tasfiyesi edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca yarı yarıya yapılması şeklinde düzenlenmiş ise de zina nedeniyle boşanma kararı verilmesi durumunda bu olgu dikkate alınarak oranlar değişebilmektedir. Hakim, zinanın varlığı halinde aldatan eşin payını düşürerek, aldatılan eşin payını arttırabilmektedir. Hatta aldatan eşin payını tamamen ortadan kaldırarak, her şeyi aldatılan eşe de verebilir. TMK madde 236 gereğince hakimin bu yetkisi vardır.

Aldatılan Eşin Zina Nedeni İle Tazminat Alması Mümkün Müdür?

Zina nedeniyle boşanma davasına bakan mahkeme, tarafların mali durumuna göre aldatılan eşe dava sonunda belirli bir tazminat miktarının ödenmesine karar verebilir. Tazminat miktarının belirlenmesi noktasında Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararları bulunmaktadır. Bu kararlar doğrultusunda belirlenecek olan tutar, aldatan eşin rahatlıkla ödeyemeyeceği bir miktar olması gerekirken aldatılan eşin de zenginleşmesine vesile olmaması gerekmektedir. Yargıtay, tazminat miktarının belirlenmesinde bu ölçütlere göre değerlendirme yapılması yönünde karar vermektedir. Örnek verecek olursak asgari ücretli birisinin aleyhine manevi tazminata hükmedilirken 40.000 TL-100.000 TL arasında bir tutar belirlenebilir. Buna karşılık aylık kazancı 100.000 TL olan birisinin aleyhine hükmedilirken tazminat miktarı 300.000 TL – 500.000 TL arasında olabilmektedir. Bu tutarlar örnek olarak belirtilmiş olunup mahkemeler her somut olaya göre farklı miktarlarda tazminata hükmedilmektedir.

Zina Nedeniyle Boşanma Davası Açmak İçin Avukat Gerekli Midir?

Özel bir boşanma davası olan Zina Nedeniyle Boşanma Davasında sürecin alanında uzman Konya Boşanma Avukatı ile yürütülmesi hak kayıplarına uğramamak adına gereklidir. Bu tür bir boşanma davasında delillerin sunulması, zinanın ispatlanması açısından önemli olup dava için ön görülen zamanaşımı sürelerinin varlığı da bir avukat yardımını şart kılmaktadır. Zina nedeniyle boşanma davası açmak için Boşanma Avukatı olarak tarafımızla süreci yürütmek isterseniz iletişim numaralarımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Benzer Yazılar

Bir yorum yaz ya da soru sor